Uygulama Güvenliği Testi (AST) Nedir?
Uygulama Güvenliği Testi (AST), saldırganların kullanabileceği zayıflıkları kontrol etmek anlamına gelir. Yaygın AST yöntemleri arasında Statik Uygulama Güvenliği Testi (SAST), Dinamik Uygulama Güvenliği Testi (DAST) ve Etkileşimli Uygulama Güvenliği Testi (IAST) bulunur ve bu yöntemler yazılımı geliştirme sürecinin her aşamasında güvenli tutmaya yardımcı olur.
Uygulama Güvenliği Testinin Önemi
Saldırganlar genellikle uygulamaları hedef alır. Kaynak kodu, API’ler ve üçüncü taraf kütüphaneleri koruyarak, kuruluşlar veri ihlalleri, fidye yazılımları ve uyumluluk sorunlarından kaçınabilir. Uygulama Güvenliği Testi, zayıflıkları sorun haline gelmeden önce erken aşamada bulmaya yardımcı olur.
- Geliştirme döngüsünün erken aşamalarında güvenlik sorunlarını çözerek maliyetleri azaltın.
- PCI DSS, HIPAA ve GDPR gibi çerçeveler ve düzenlemelerle uyumluluğu destekleyin.
- Güvenli uygulamalar sunarak kullanıcılar ve ortaklarla güven inşa edin.
Uygulama Güvenliği Testi Türleri
- SAST (Statik Uygulama Güvenlik Testi) : Programı çalıştırmadan güvenlik açıklarını bulmak için kaynak kodunu analiz eder.
- DAST (Dinamik Uygulama Güvenlik Testi) : Uygulama çalışırken gerçek dünya saldırılarını simüle ederek uygulama güvenliğini test eder.
- IAST (Etkileşimli Uygulama Güvenlik Testi) : Testler yapılırken çalışma zamanında uygulamaları izleyerek güvenlik açıklarını belirler.
- Penetrasyon Testi : Güvenlik uzmanları, otomatik araçların kaçırabileceği güvenlik açıklarını ortaya çıkarmak için karmaşık gerçek dünya saldırılarını simüle eder.
Uygulama Güvenlik Testinin Faydaları
- Proaktif savunma: İhlalleri meydana gelmeden önce önler.
- Uyumluluk desteği: OWASP, PCI DSS ve ISO 27001 gibi çerçevelerle uyum sağlar.
- Sürekli koruma: DevSecOps uygulamalarında CI/CD hatlarıyla entegre olur.
- Kapsamlı koruma: Güçlü güvenlik için otomatik araçlar ve manuel testleri birleştirir.
Örnek
Geliştiriciler yeni kod eklediğinde, bir SAST aracı bunu kontrol eder ve olası bir SQL Enjeksiyonu riski bulur. Araç, ekibi uyarır, böylece yazılımı yayınlamadan önce sorunu çözebilirler. Sorunları erken çözmek, şirketin maliyetli ihlallerden kaçınmasına ve müşteri verilerini güvende tutmasına yardımcı olur.